9 Şub 2014

Orospu çocuğu Sezgin Taman ile röportaj:



 Hepimiz hayatımızın bir döneminde, mutlaka bir orospu çocuğuna denk gelmişizdir. Bu bazen bir arkadaşımız, bazen yavuklumuz, bazen de öğretmenimiz yahut iş arkadaşımız olmuş olabilir. Bu insanların hayata bakışımızda önemli roller oynadıkları aşikardır. Yalnız bazı orospu çocukları vardır ki, onlar bazı sıradışı özellikleri ile diperlerinden hep bir adım öndedirler. İşte bugünkü konuğum, bı işin duayenlerinden biri. Bir orospu çocuğu olduğundan, herhangi bir işle meşgul olmadığı halde, röportaj teklifimi 3 ay reddetmesi ile, ünvanının ne kadar hakettiği de ortada.  

- Evet sayın  Taman, bu kadar başarılı olmanızın ardında yatan sırları açıklamadan önce lütfen bize neden bize 14:30 da randevu verip, 1,5 saat kapıda diktiğinizi ve gitmeye yeltendiğimizde bizi kabul ettiğinizi açıklayabilir misiniz?

- Hayır. ( karşılıklı diş gıcırtmalar)

-Tam sizden beklenecek cevap. İkinci soruma geçmek istiyorum. Neden orospu çocukluğu peki?

- Öyle sanıyorum ki, bu bir tercihten öte bir varoluş gerçeğidir. Yaşam bazı insanların kaderini küçükken apaçık ortaya koyabiliyor. Ben bir orospu çocuğu olduğumu, bu işin en iyilerinden biri olacağımı daha doğrusu, henüz ilk okula dahi gitmezken hissediyordum. Yanımda yöremde bulunanların bakışlarından da anlıyordum ki, bende bu vardı doğuştan. Katıksız bir orospu çocuğuydum.

-Peki ya ailenizin etkisi desem...

- Cümleyi neden tam kurmuyorsunuz derim.

-( donuk bakışlar) ailenizin etkisi nedir yani?

-Ben genlerin belirleyici etkisine  inanıyorum. Ailem de bu bahiste şanlı geçmişe sahip bir soydan gelir. Gerek büyük büyük babam,  gerek babaannem ve tabii ki şerefsiz babamın üzerimdeki etkisi muhakkaktır. İlk kız arkadaşıma asılan babam, ona sahip çıkan amcam olmasaydı örneğin, başarıya giden bu yoldaki ilk adımlarımda tökezleyebilirdim. 

- Peki, ilk adımınız ne oldu başarı yolunda?

- Okulun en güzel kızı benim sevgilimken, ben zenginken ve mesutken, hayatta tek sahip olduğu şeyi, çirkin kız arkadaşı Zehra olan, en yakın arkadaşım Serkan'ın arkadından iş çevirip, hiç de hazzetmediğim kız arkadaşını elde etmemdi sanıyorum. Bana koşulsuz bağlı ilk kız arkadaşımı da bir şekilde kendimden soğutmuştum. O zaman aynada kendime bakıp şunları söylediğimi hatırlıyorum: Lan hakikaten ben orospu çocuğuyum bea!

- Sizi dinlerken bile midem kalktı gerçekten. Belki de bayat çaydandır. Neden bayat çay içiyoruz? Bu da mı bir tür meslek alışkanlığı. 

-Bir çeşit mesleki deformasyon, haklısınız. Ben taze demlenmiş olandan içiyorum örneğin. O çayı dün demlemiştik değil mi Aysel?( eşine soruyor) 

-S.ktir lan! ( ne uyumlu bir çift değil mi?)

- Peki sizce başarılı olmanın anahtarı nerede gizli? Yani püf noktaları, gözden kaçırılanlar...

-Kanaatimce zor olan belli bir standart üzerine tutarlı olabilmek. Ayrım yapmamak ve asla ben tamamım dememek.  Örneğin bu işte dinlenmek yok. Gevşemeye imkan yoktur. Hep tetikte olmalı, hiç insan gibi davranmamalısın. Birçok insan, burada da mı? Bu kişiye de mi? Falan der içinden. Asla pes etmemek gerek. Ayrım gözetmeden, kimi zaman otobüs şöförüne, kimi zaman ahbabına, aynı şekilde davranmazsan başarı gelmiyor. Yeri gelir kardeşine verdiğin borca faiz çekmen gerekir. Meslek böyle acımasız... Dur durak bilmiyor. Neticede piçliğin sınırı yok. Hep bir adım öteye taşıman gerekir.

-Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında, sizinle aynı ile gönül vermiş birçok insan var. Henüz onun kadar başarılı olamadım dediğiniz bir idolünüz var mı?

-Olsa da söylemem. Orospu çocukluğunda altın kuraldır. En büyük orospu çocukluğunu meslektaşlarımıza borçluyuzdur. Örneğin dernek, geçen sene bana, yılın en yaratıcı orospu çocuğu ödülünü vermek istedi. Kabul ettim, ama ödül törenine gitmedim. 2 gün sonra da 3 büyük gazeteyi arayıp konuya açıklama getireceğimi söyledim ama onu da yapmadım. 

-Evet ben de bekleyenlerdendim.

-Yapacak bir şey yok şampiyon, ayrım yapamam.

-Gelecekte orospu çocuğu olmak istiyen gençlere söyleyecek şeyleriniz var mı?

-İyi bir şey söylemek istemem elbette. Cehenneme kadar yolları var. Başarılı olmuşlar ya da olmamışlar... Tınn yani. 

-Bizi ağırladığınız için teşekkürler. Çay bayattı ama sohbet içimizi ısıttı. 

-Her neyse... Toplam 700 tl yapıyor.  35 dk 700 tl. 

-Para mı istiyorsun?

-Girişte imzaladığın kağıdın son maddesine bakarsan görürsün.

-Orospu çocuğu!

Değil mi? En iyisi benim söylemiştim sana. Aysel pos cihazını getir. 

-Götüne mi sokacaksın?

-İlahi Aysel. Koca götlü Aysel.

(Sopayla Girişmeler)


--
.kENDİNİ çÖZEMEYEN kİŞİ kENDİ dIŞINDA hİÇBİR sORUNU çÖZEMEZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

cansızların serbest salınımı

        Bu yaşamda her şey olur. Hiçbir şey sürpriz değildir ve her an beklenmelidir. İnsan bir gün doğumu ya da huzurlu bir uykuyla her...