Herkes şimdi ordan, efendime söyleyeyim, başlayacak biliyorum. Yok insan değişimden beslenir, yok insan çeşit çeşittir, her bireyi motive eden şey başkadır vs vs vs..Bugun havamda değilim. 18 senemi geçirdiğim bu evde ve çatı katının kısmen soğuk duvarlarında sıkıntılıyım. Sıkıntıdan devrim yapıyorum bu akşam. Ne yapıyorum? Kendi monarşimi ilan ediyorum. Şu dakikadan itibaren krallık var. Ben kralım. (Merhaba!) Yazdıklarım herkesi bağlar ve kimse itiraz etme hakkına sahip değil(biri birşey mi dedi?). Önemli şeyler anlatacaz heralde değil mi, sessiz olun!
Evet ne diyordum? Değişiklik, yes. Öncelikle kendi boktan hayatlarımızın ortak noktalarında söz ederek başlamak istiyorum (kral ben olduğum için, istedikten sonra uygulamaya girişmek kolay oluyor burada). Hergün yeniden başlayan bir rutine bağlanıp kalmanın aslında kötü bir yanı yok. Güvendesin ve sorun yaşama riskin sıfır gibi. Bildiğin hayatı yaşar, istediğin gibi davranır, yaptığın küçük değişikliklerle hayatını renklendiremesen de(MSN'i renklendir), o günü kurtarırsın. Öyleyse insan neden başka bir hayatın özlemini duyar? Temelde onu bağısak kurtları gibi eşeleyen nedir yani? Değişimin hiç gereği yok kanaatimce ama, yine de anlatmaya çalışayım. Değişim dediğin kaşınmaktır bir bakıma. Yıllardır sürdüregeldiği hayatı değiştirmek mi istiyor biri, başka bir şehir, başka bir iş, başka biri mi diyor? Boşuna konuşuyor. Ne yapacak değişip sorarım size. Hergün sabah 7 de kalkarken artık 6 da kalkmak neyi çözecek? Ya da şehri değiştirdin diyelim. Bilmediğin marketlerde alışveriş yapacaksın da ne olacak? Adam sana malın bayatını verecek bir süre, veresiye istesen hiç vermeyecek. Ev sahipleri, yeni komşular ve yeni dedikodulara merhaba! Gereği var mı şimdi bunun? Yok! (Sor ve cevapla, hoşmuş)
Efendim diyesilerki, canlandırırmış insanı bu sıradanlığın terk edilmesi...Yalan! O canlılık, yeni bir sörvayvır korkusundandır. Ha bu akşam ne yapacam, ha elektirik parası geldi ben bu illeti nere yatıracam da falan da filan. Kalktın, Ankarayı terk eyledin de, Bursalaraadanalara gidi gidiverdin diyelim. Ne verecek adana sana? Ooo beyimiz gelmiş, gel bir acılı mı ye diyecek? Alakası yok! Bu bohem piç de nerden çıktı lan şimdi diyecekler (Demeyecekler mi? demediler mi? ). Kız isen daha zor (Ayrıntılara girip çirkinleşmek istemiyorum. İsteyen kafadan ayrıntıya girip, kendi içinde çirlkinleşebilir pek tabii).
Sonu aynı olacak demek istiyorum. Neyin sonu abi? Durumun lan! Aynı şehirde yaşamaktan sıkıldın anlıyorum da, 1 sene sonra değişimin yuvası bu yer de aynı olacak be hacım. 12 numara nerden geçer diyecek biri misal biri sana. Sen durakta oturmuş, ezbere bildiğin otobüsü bekliyor olacaksın ya, onu diyorum. Parkanı düzeltip, sigara dumanını dışarı salarak, şu karşı yola geç, 5-10 dakikaya gelir diyeceksin. Sağol diyecek giderken. Hay ben senin diyerek sigarana bakacaksın. Bıktım lan senden diyeceksin, bırakacam en sonunda diyeceksin. Bilmiyor muyum ben seni? Ha lafa gelince değişim. Nereye değişiyosun?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Entropi
Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...

-
Hepimiz hayatımızın bir döneminde, mutlaka bir orospu çocuğuna denk gelmişizdir. Bu bazen bir arkadaşımız, bazen yavuklumuz, bazen de öğr...
-
Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...
-
Şirinler'in yaratıcısı Peyo'dur. Peyo aslen Malatya' nın İkizpınar köyündendir. Yazar tarafından Şirinler'e verilen orijin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.