8 Nis 2011

Film Tanıtımları--127 hours (127 saat)

      Genç ve kolay kolay uzamayan sakallara sahip olan Eırın, adam gibi sigortalı bir işe girecek, düzenli bir hayata geçecek yaşta, ama bunu kabullenmiyor. Sırtında çantası, dağ bayır gezen bir arkadaşımız. Amerikalı olduğu için çılgın olarak nitelendiriliyor. Bizde olsa serkeş,esrarkeş,berduş,zibidi deriz mesela...
Birgün kafası atan Eırın, arabaya atlayıp yola çıkıyor yine. Baya bi yol gidiyor. Sonra arabadan inip pisikletine atlıyor. Ama nasıl sürüyor biliyor musun? Sanki arkasına köpek salmışlar Eırın'ın. Sonrasında yola yürüyerek devam etmek isteyen Eırın'ın hedefi, yutah dolaylarında bir kayadır.(Dedik ya adam berduş. Normal insanlar gibi hedefleri de yok haliyle). Her neyse bu ilerliyor. Biraz sonra, tıpkı kendisi gibi esrarkeş 2 kızla karşılaşıyor. Gavurları, kadın-erkek meselerinde doymuş olarak biliriz değil mi? Ama değillermiş işte. Eırın da, kızları görmesiyle, dağdan aşağı koşarak inecek kadar abaza sonuçta. İzleyince görüyoruz. Neyse kızlar yolunu kaybettiklerinden -ki yineliyorum, onlar da hapçı bence- bu manyağa merhaba çekiyorlar. Neyse adamımız, ileride olur ya kızlardan ekmek yerim umuduyla, "gelin size yardım edivereyim, ben buralarda büyüyüvirdim. Na şurda bibim beni dizlerinde sallardı" diyor. Kızlar da kabul ediyorlar. Biraz yürüyorlar, sulara dalıyorlar, fotograflar çekiyorlar falan...sevişme yok!


     Sonrasında kızlar giderayak Eırın'ı hafta sonundaki partiye de davet ediyorlar. Eırın yatırımın sonuçlarını erken alıyor anlayacağınız. Burada birşey olmadı, bari ordan nasiplenelim diyerek kabul ediyor Sonrasında Eırın, hedefi olan kayaya doğru ilerliyor. Çok geçmeden, bi çukurdan geçecekken ayağı kayıyor ve iki kaya arasına sıkışıyor bu. Daha doğrusu, sağ kolu sıkışıyor. Eırın biraz gerizekalı olduğundan ilk başta kayayı kaldırmayı falan deniyor. Sonrasında da elindeki kör çakıyla kayayı yontmaya...çaresizlik içindeki insanoğlunun zekasında da bazı problemler oluşuyor demekki. Vücudu havada asılı kaldığından zorlanan Eırın, ilerleyen zamanlarda halatı yardımıyla salıncak benzeri bir sistem geliştirerek boşta kalan vücuduna destek sağlıyor. Gerçi oluşturduğu bu sistem ile, aynı pozisyonda-izlerseniz anlarsınız- 2-3 gün kalırsa, kurtulduğunda çocuğu olmayacağı kesin ama, ne yapsın garip.

      Filmin uzunca bir kısmında Eırın'ın orada geçirdiği zamanlar anlatılmış. Su sorunu, yiyecek sorunu, karınca problemi derken Eırın yaklaşık 4 günü deviriyor. Bu arada pili hiç bitmeyen kamerasıyla ara ara çekimler falan yapıyor. Ana baba, sizi dinlemedim, özür dilerim falan diyor. Gitiği yerleri kimseye dillendirmediğinden pişmanlığını dile getiriyor. Aklı nihayet başına geliyor Eırın'ın. Sevgilisini ve ona yönelik çirkin davranışlarını falan düşünüyor. Klemens'in (sevdiceği),kimi lafları aklına geliyor. Aslında kız haklıydı hacı falan diyor bu içinden.
Sonra da bakıyor ki kurtuluş yok, e kol da morardı, ölüyor zaten...veriyor kör pıçakla kola kola. Önce sinirleri sonra da kolu kesip atıyor, çıkıyor sıkıştığı yerden. Bir müddet yol gittikten sonra, insaf sahibi bir iki vatandaşla karşılaşıyor da zor kurtarıyor canını hapçı pezevenk. Eırın Rolstın'ın gerçek hikayesi olduğu söylenen filmin konusu, gerçekten de çok ders verici nitelikte. Ana baba sözü dinlemeyen, götünde kurt varmış gibi yerinde duramayan yeni yetme ergenlere alt metinde giydiriyor yönetmen Deni booyl.

DİLERSENİZ FİLMLE İLGİLİ BAZI GERÇEK ELEŞTİRİLERE DE GÖZ ATALIM (beyaperde.com'dan)

1-Başını ve sonunu izleyin yeterli (ceyhuncer)


-İşte bu kadar. Senin de hayatının başını ve sonunu duysak yeterli sanırım değil mi? hahah!

2-Mekan dar ama konu ilgimi çekti. Sinirlerine dokunduğu anki o efektler aklımdan çıkmıyor. Güzel film. (grkm-74)

-Sanırım gittiği sinemayı kastediyor mekan dar derken. Film de sinirlerine dokunmuş, hisli bir arkadaş demekki

3- Herhalde filmde hiç bütçe ayrılmamış :) film tek bir yerde geçiyor. Ya adam sürekli küfür ediyor onun yerine bize göre Allaha onlara göre Tanrıya dua etse belki herşey düzelecek :) ben bu açıdan düşündüm ama sürekliyici merak uyandırıcıydı tavsiye ederim :) (sweet_november)

-nickinden de anlaşılacağı üzere arkadaş ecnebi sanıyorum. Zira yorumunda Türkçe karakter kullanmış olmasına rağmen, ben hiçbir şey anlayamadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...