30 Haz 2012

Ben karpe diyem sen anla işte



Baktı ki gece biraz tuhaf geçecek, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak, gülümsedi. İnsanlar beni kendilerinden biri sanmalı dedi içinden. Birdenbire sorular soran şu arkadaş da bir tuhaf gerçekten diye geçirdi içinden. Eee neler yaparsın? Bu o! Bir erkek. Elleri garip, soruları da...Önce sana soru soruyor sonra cevabını verirken gökyüzüne bakıyor...sanki cevabı oradan geliyormuş gibi. (-Normali yok mu bu modellerin? -Kalmadı efendim haftaya bir daha uğrayın dilerseniz!).
Hava soğuyor mu ne...Benim gibi bitkiler bu havaya karşı dayanıksızdır. Ellerime benzeyen yerlerimi ceplerime benzeyen yerlerime sokayım. Evet. Isı 26 dereceye ulaştı...Bir kadın dans ediyor, diğeri istisnasız mutlu..olmaz olsun böylesi...terör gibi...sigaramdan bir fırt çekeyim-de sigara yok! Kadın dans ediyor, mütemadiyen sarılıyor. Biri kayıp..erkek olanı..erkek doğanı..
En yahşi şarkılardan biri başladı..sarılan sarılır; yıldıza bakan bakar; birinin elinde fotografi makinesi var. Anları ölümsüzleştiriyor. Anlar artık ölmez oluyor. Korkunç! Gülümseyenler, daha sonra üzgünken bu ışık yansıması ile derman arıyorlar..Zaman kavramı değişti ayak uydurun.Şimdi gelecekteyiz. Ondan böyle davranıyorlar..Ben burada bu anda kaldım. Benim tüm anlarım ve anılarım 30 nisan 2010, 22:00 itibari ile öldü.
Meyveler dans ediyorlardı rüyamda...İnsanlar uykulu olduklarında rüyalarında dans eden meyveler görürler. Demek ben uyudum ve rüya görüyorum. Meyveler dans ettiğine göre uyumuyorlar. Demek yorulmuyorlar.( -Uyumayan meyvelere ne denir? -İlahi meyve denir! - Hayır!)
Senin gibi şeyler yaparım. Sorular sorarım örneğin..desem mi acaba?
-Efendim?
-Ay çok da kibarsınız!
-Öyle mi dersin? Sen bir de beni gerçek hayatta gör.
-!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...