İlk gün, bunun ilk olduğunu fark edememiş elbette. Rüyasında terapisti kör olmuş, olur olmadık sorular sormuş. Bu onu sinirlendirmiş. Etik demiş, ayıp demiş anlamamış terapisti. Rüyasında hiç anlaşılmadığı için sinirlenirmiş ilk gün. Birkaç can yakıcı ithamda bulunmuşlar karşılıklı. Seansın sonuna doğru ortam durulmuş. Terapist gözlüğü çıkarıp adama takmış. Karşılıklı korkunç kahkahalar ve uyanış.
.............................
İkincide babası ziyarete gelmiş. Derbeder haline bakmadan oğluna giydirmiş uzun saatler. Adam olmak demİş, evin hali demiş, yalnızlık demiş, kılığına kıyafetine ; saçına sakalına küfretmiş. Yıllar önce giden babasının aklında kalan adam olmamasından mütevellit kızamamış bile. Sağ eliyle şaşkın açık ağzını kapatmış, bu küçük bedenli adamı dinlemiş. Kızmak için zamanı olmamış. Rüyasında bile sınırı aşacak kadar sinirlendiğindeki susma eylemi devam etmiş. Oysa insan rüyasında da olsa şaşırmak ister değil mi? Kalkıp babasının yanına oturmuş. Babası daha yüksek sesle bağırmamış, hayır, ses yükselmemiş, mesafe azalmış. Dolaptan bir vodka şişesini almış sakince yere bırakmış. Kırılmış. Babası küçümser gözlerle kendisine bakmış. Öfke böyle dindirilir işte sevgili babacığım demiş. Ağzından bir miktar kan boşalmış.
Şu sahneyi bir düşün: Kafalar aşağı eğik ve gözler kenetlenmiş halde eski, neşeli bir türkü söylemektedir iki kişi. Uyanış.
........................
Uyanıp gözlerini açtığında, nemli, yer yer ıslak plaj kumlarını görmüş. Yığınla insan dolu plajda mı uyuyakaldım diye düşünmüş. Uzaktan bir kadın çığlığı duymuş. 10 senedir duyarım bu çığlığı, rüyada bile rahat yok demiş. Arkadaşı gülerek sırtına vurmuş. 12 yıl önce burda bitmişti arkadaşlığımız. Şimdi yine burası ve yine sen. Yine ben demiş arkadaşı. O zaman da rüya mıydı peki diye sormuş. Hayır demiş arkadaşı. Gözlerini kapatarak 12 yıl önceki arkadaşı ile kavga etmiş. Gözlerini açarak 12 yıl sonraki adama gülümsemiş. Uyanış
.....................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.