26 Eki 2010
Bazı insanlar ve EŞP(*)
teoman- bugün
Ondan geçiyor konular. Kararlara onun fikri DE alınarak varılıyor. Önemseniyor ve seviliyor. Sen ne düşünüyorsun falan deniyor. Söyldikleri dinleniyor fakat o, kendisini dinleyenlerin, diğer konuşmacıları da dinlediğini fark etmiyor. Kendisine fikir soranların onu bir karar kişisi olarak değil; arkadaş olarak gördüğünü anlamıyor. Ben hayır dersem hayır; evet dersem evet olur diyor içinden. Arkadaşlarının bu iyi niyetli ve kişiye özel olmayan davranışları, hamur kıvamındaki arkadaşımızda kabartma tozu etkisi yaratıyor. Yediğinizde anlıyorsunuz ki hamurun kabaran kısmı hava. O kadar kendiyle baş başaki, yapılanları yalnız kendine özgü zannediyor. Haliyle şişiyor (ego mecazi anlamda; insan fiziksel anlamda şişer). Oturduğu koltuğa iyice yerleşiyor. Suratında aptal bir kendine güven sırıtışı ve konuşmalarında ağır kelimelerle örülü espri cümleleri beliriyor. Yoldan geçen saçları dökülmüş adama bakıp, yanındaki arkadaşına, bakıarak sırıtıyor örneğin. Kendinde olmayan ama yanındaki herhangi birinde olan bir eksiklikten yola çıkarak çirkinleşmeyi hak olarak görüyor. Duygusal olarak bilinen birine oradan bir çiçek koparıp veriyor ve kendindeki odun yapıyı, sertlik ve coollluk olarak satmaya kalkıyor.
O öyle değildir diyor. Ben bilirim diyor. Sonsuz seçeneklerden, küçük beyninin kavradığı ve mantığının onayladığı bir doğru seçip, diğerlerini es geçiyor. Sigara içmeyerek ya da içilebilecek en güzel sigarayı içerek ne kadar da akıllı oluyor. En az parayı vererek en güzel pantalonu da o alıyor, en mantıklı seçimi yaparak en güzel arabaya da o biniyor. Sorumluluk almak istemediğini söyleyip, kendisine o sorumluluk verildiğinde Fatih Terim edasıyla büzüyor dudaklarını. Emir kipleirne geçişi o kadar ani oluyor ki şaşıyorsunuz. Böyle durumlarda, yarısı rakı yarısı sudan ibaret bir kadehteki içkinin, aslında su mu yoksa rakı mı olduğunu kavrayamamak gibi bir ikilemde kalıyorsunuz. O ise, tepesine bineceği bir gruba kendini rakı; ezileceği bir ortama kendini su diye tanıtmakta güçlük çekmiyor. Ve bu yazıyı da beğenmiyor örneğin. Çünkü o olsa o benzetmeyi ya da o açıklamayı öyle yapmazdı zaten. Her şeyi biliyor bu orospu çocuğu insan. Kararları herkesi etkiliyor. Kimse onun dışında doğru düşünemediğinden, dünyaya yön verebilir. Sana da , bana da...İstediği an geri çekilebilir. İstediği an başını okşayabilir. Bunların tümü onun insiyatifindedir neticede.
Sizi sevmiyorum. Sizinle doğrunun aslında ne olduğu ile ilgili yapılacak tartışmaların da çok derin bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Böyle bir tuzak beni de senin ırkından biri yapabilir çünkü. Susmayı ve gülmeyi deniyorum. Ah, ne kadar da aklıllısınız demeyi seviyorum. Hadi ya demeye bayılıyorum. Oyunlar oynuyorum. Tabi tabi kesinlikle haklısın deyip, bildiğimi okuyorum. Bunu derdimi anlatamadığım için de yapmıyorum; anlatmayı ve onu seninle paylaşmayı derdime hakaret olarak algılıyorum. O kafadan çıkacak en güzel çözümle kurtulacağım derdim bile bu haliyle ondan iç açıcı bir halde çünkü. Gerçek hayatın şartlarıyla karşılaştığında dağılan bir örgü gibidir onların çözümleri ve hiç çözüm getirmeseydi keşke dedirtir insana. Rimel gibi mesela. Dolgun ya da uzun olmayan o kirpiklerine sürdüğün rimel akmaya başladığında karşılaştığımız manzara gibi. Kısa ve seyrek halinde bir samimiyet vardı demek istiyorum. Çok sinirleniyorum gerçekten. Çok.
(*)Egosu Şişkin Pezevenkler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Entropi
Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...
-
Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...
-
Hepimiz hayatımızın bir döneminde, mutlaka bir orospu çocuğuna denk gelmişizdir. Bu bazen bir arkadaşımız, bazen yavuklumuz, bazen de öğr...
-
Şirinler'in yaratıcısı Peyo'dur. Peyo aslen Malatya' nın İkizpınar köyündendir. Yazar tarafından Şirinler'e verilen orijin...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.