26 Eki 2010
Kuantum aksini ispat edene kadar, zaman geriye işlemiyor.
Sakın geri dönme derken ciddiydim. Nasıl senin gitmemen için içtenlikle mücadele vediysem bir zamanlar, öyle. Aklını başına alman, yapılan her şeyi kendi kendine de itiraf etmen ve onların gerçekten beynin altında bir yerlerde kötü şeyler olduğunu, o zaman, kabul etmen gerekiyordu. Bunları bana karşı kullandığını da...Yanisi, hepimizin bildiği gerçekleri, bana süslü ve yalan bazı açıklamalarla yutturmaa çalıştığın şeyleri demek istiyorum. İnsan doğasında yer alan bazı savunma mekanizmalarının işleyişi hakkında konuşurken, bana herşeyden habersiz bir sincap gibi bakmamalıydın. Ya da bana, gizli güçler ruhunu ele geçirmişler ve senin ağzından kötü kokan bazı mesaj gönderiyormuşlar gibi hissettirmemeliydin.
Yapısal bütünlüğümüzü korumamız için konmuş isimsiz bazı kurallardan yada isimlilerden -psişeden ,akretiplerden- söz etmemiz,özelikle senin -örneğin gölge akretipten bahsederken- pek sevmediğin halde, aceleyle, çay demlemeye yeltenmen gibi, bazı yeni kaçış yöntemlerin sadece benim değil; hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu. Çünkü ne ben, ne de diğerleri, bunu basit bir çay demleme isteği olarak göremeyecek kadar çirkin ve saflıktan uzak olarak bilgilenmiştik o donem.O zaman izlediğimiz o filmdeki "bilgi huzursuzluktur" kelimesini de aynı hastalıklı yapı nedeniyle sevmiştik zaten.Ama unutma ki bu,öncelikli olarak senin inancındı; benim değil :"Herşeyin bir sebebi vardır" diyordun. Yine sözümün arkasında ve fikrinin karşısındayım. Her zaman herşeyin bir sebebi yoktur.Sebepsiz gülmek beyindeki gereksiz katmanların az olmasındandır belki.Belki sebepsiz sevmek allah vergisidir. Bir ağaca da , bir genç kıza da aşık olabilirsin bir gün. Kendin tüm bunlar için bir sebep ya da mantık arıyorsan o senin hastalığındır.
Dediğim gibi, her şeyin bir sebebi yoktur. Yıllar önce sığındığın yalan-gerçeklerle bazı sahte gerçeklere ulaşmaya çalışmanın da bir anlamının olmadığı gibi..şimdi egzama iyileşmişken , hassas bölgeyi güneşe tutmayı teklif etmen gibi...sebepsiz tüm bunlar..Sakın geri dönme..Ne oradan ne de olan ama olmaması gereken fikirlerinden....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Entropi
Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...

-
Hepimiz hayatımızın bir döneminde, mutlaka bir orospu çocuğuna denk gelmişizdir. Bu bazen bir arkadaşımız, bazen yavuklumuz, bazen de öğr...
-
Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...
-
Şirinler'in yaratıcısı Peyo'dur. Peyo aslen Malatya' nın İkizpınar köyündendir. Yazar tarafından Şirinler'e verilen orijin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.