19 Oca 2011

Ayrılan insanlar


İnsanlar genel olarak ikiye ayrılırlar. Basit insanlar ve nitelikli insanlar.
Basit insanlar
Genel olarak, insanı, onu oluşturan bireysel ve toplumsal yapıyı -yukarıda olduğu gibi- etkileri, sonsuz değişkenleri ve bunu anlama çabasını komple bir tarafa bırakıp, basit sınıflandırmalar ve kısa yollar kullanan ve bundan memnun olan gruptan müteşekkildir. Anlaması yıllar sürecek bazı konuları düşünmek yerine, kıt aklı ve sınırlı deneyimini de görmezden gelerek, işine geldiği gibi insanları ikiye, üçe , dörde ayırmakta bir sakınca görmezler. Matematiğin kendilerine hediye ettiği oklar –tam bilemedim doğru da olabilir bu hediye , çünkü 30 yaşımı geçmeme rağmen henüz matematikten bir armağan almış değilim- yardımıyla, bir kağıt kalem aracılığıyla, sosyologların içinden çıkamadıkları tasnifleri –sınıflandırmaları- kaşla göz arasında yapar ve sonuçlarına göre hayatlarına yön verirler. Basit insanlar her yerdedir. Ottadır, boktadır. Kafededir, evindedir. Arkadaşındır, Tv dedir. İnşaat işçisidir, profösördür. Tanımıyorsundur ya da şu an bu satırların yazarıdır. Ya da nihayet , sensindir işte.
(((((Örnek vermeden konu iyi anlaşılmaz derdi lisedeki edebi metinler öğretmenim ( yada ben uydurdum bilemiyorum). Ona , e belki de derdimizi iyi anlatacak birikimden yoksunluğumuz nedeniyle örnek vermeden yazdıklarımız anlaşılmıyordur diye itiraz etmek isterdim ama, tabii geç kaldım. Her neyse...)))))

Kadınlar, evlenilecek ve eğlenilecek olmak üzere ikiye ayrılırlar

Kadına olan kıskançlık, bir kendine güven sorunudur. Kendine güvenen ve güvenmeyen erkek vardır. Güvenen erkek kıskanmaz.

Tanıdık geldiler mi?

Nitelikli insanlar

Genel olarak, basit insanların aksine, olayları derinlemesine tahlil eden, tembellik yapmayan, fikir çatışmalarından rahatsız olmayan kişilerdir ve sınıflandırmalar yapmazlar. Genel olarak diye söze giriyorum ya sürekli, laf olsun diye değil. Çünkü bu nitelikli metobolizmaların tanımlamasını yaparken önemli. Genelin dışında- en az onlar kadar kalabalık- bir genel grup daha var ki, onlar basitlerden de basit.

Nasıl oluşur, kimyası nedir?


Yarım akıllar, yarı entelektüel birikimler ve sıradan bir konu bir araya gelir ve diğer nitelikli grubu oluşturur. Tıpkı Voltran gibi. Tek fark, burada herkes kafayı oluşturmak arzusundadır. Basit insanlar, anlaşılması güç konuları basit sınıflandırmalarla sıradanlaştırırken, nitelikli insanların bu bölümü de, sıradan olayları karmaşıklaştırmak üzerine ihtisas yaparlar. Her zaman, açık olan konuyu başka bir kafa karıştırıcı noktadan ele alarak –sözde- açık kapılar bırakırlar. Bu açık kapılardan içeriye soğuk hava akın eder. Dolayısı ile cereyan olur. İşte yapay biçimde oluşturulan ve insanın içine skıntı dolduran bu yalancı cereyana entel camia arasında beyin fırtınası denir. Fırtına yapay oluştuğundan, cereyandan etkilenen beyinlerin uğradığı dumur ve sonrasındaki algı açılması sanılan şey de yapaydır ve etkisi 1-2 gün sürer. Sonrasında doğala dönen beyin, günlük hayattaki normal tepkilerine geri döner ve genelde hiçbir şey değişmemiş olur. Buna da duygu müktesebatı –duygu kazanımı- denir. Somut bir şey elde etmenin hedeflenmediği vurgulanır yani. Aslolan tartışmak ve fırtınayı tahlil etmektir denir. Entel camia birşeye varmayı hedeflemez !

Dün gece olanlardan hareketle

Henüz yirmisine ulaşmamış bir beyin, bir gece can sıkıntısından feysbuka girer ve yukarıda sözü geçen konuyla ilgili bir paragraf yazar. Bunu okuyan basit beyinler beğen linkini tıklarken, bazı amaçlara hizmet ederler. Kimi yazanla aynı fikirde olduğundan hareketle “ Ne kadar ortak yanımız var”, “ Seni anlıyorum ve bizi kimse anlamıyor” vurgusu yaparken, bir diğer grup ise “ Anlamadım ama , içinde derin bazı şeyler olduğunu sezdim aslında” vurgusunda karar kılar. Bunu okuyan bir diğer tuhaf kişi ise oturur buradaki saçma noktalara vurgu yapar. Kendisinin de bu gruptan biri olduğunu unutur mu unutmaz mı orasını bilemiyorum. Bunu ona sormak gerek. Ama sorarken de dikkatli olmak gerek. Ya seni , kendisini anlayanlar veya anlamayanlar kategorisinden birine sokacaktır, ya da oturup kendi çelişkilerini nötrleyecek açıklamalara girişecektir -ki bu daha kafa skicidir kanımca. Belki de girmez. Allahtan umut kesilmez. Hayırlısı neyse o olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...