İnsan ortasında sigara ile delik acilmis 100 tl ile ne yapar? İs yerini kapatirken bu soru aklimi kilitliyor. Beynimi kemiren bu soru, ortalama 12 dk beni sandalyeye yapistiriyor. Saat aksam 19 ve bu saatte, boyle bir soruna cumle haline gelmeyen anlamsiz kelimelerle yaklasabiliyorum. Bantlama, hile, aldatilma, yavsaklik, kakalama, merkez bankasi... Ama saat gec ve toparlamak zor. Canim nasil biri bana kakaladiysa ben de baskasina kakalarim diyerek ilk duzenli öğe iceren cumlemi kuruyorum, ama sonuc zero. Baskasina bu parayi itleyecegime bankaya sokarim. Yer mi? Goruruz. Bu fikir rahatlatiyor. Nemli kafam az da olsa ferahliyor. Yuzumu yikayip cikayim diyerek banyoya yoneliyorum. Aynadaki adamin saclarina bakarsak, saclarim benden daha ozgur. Onu yatistirmak icin kullandigim kremleri bana surseler pamuk gibi olur, aksama kadar kipirdamadan dururum. Biraz daha ugrasiyorum ama sonuc yine husran. Aynaya tukurup cikiyorum.
Ben adamin arkasindayim. Adam, ekrana bakiyor. Yaninda duran cocuk adama bakiyor. Adam ekrana bakiyor. Efendim? Tekrar mi yazdim? Hayir o uzun süren durumun anlatimi. Adamin karsisindaki ekranda, devam ve iptal yaziyor. Eli devam tusunda, ama sanirsin ulkeyi imha edecek o fuzenin dugmesine basacak.. bu kolay alinacak bir karar degil tedirginligi pacalarindan akiyor. Devama bastiktan sonra cocuga bakiyor. Simdi ekranda tc kimlik numarasi soruluyor. Adam once guvenlik kamerasina, daha sonra bana bakiyor. Bizden medet ummasinin bos bir caba oldugunu fark edince ekrana donuyor. 00000000000 seklinde bir tc numarasi ile islem yapamayinca ek sure iste tusuna evet diyor. Ben de boyle bir zulme hayir deyip siradan cikiyorum. Zira en son inceledigimde, asiri karbonhidrat tuketmekten adamin kafasinin et yigini oldugunu fark etmistim. Ha belki kafadaki problem fizikseldir. O zaman da adamin canli yayinda sesi gec alan muhabir saskinligi ile ekrana bakmasinin aciklamasini bulmak gerekecek. Off.
Otobus soforuyle basliyoruz. Ben parayi uzatiyorum; o kor bir dilenci gibi elini bosluga aciyor. Uzanip eline birakiyorum parayi. Bu kez de para ustunu bana degil arkaya uzatiyor. Tavuk teyze parayi alip, bu kimin diyor. Senin degilse neden aliyorsun diye dusunup benim diyerek aliyorum. Kadinin bakislarindan anladigim kadariyla, bu para ustunun bana ait olmasindan mutlu degil. İlerleyecekken, arkadan bir kiz elindeki karti uzatip, bunu da basar misiniz diyor. Bu soz uzerine kikirdemeler duyup bakiyorum. Basma sozunden cinsel icerik emen bu kizlar kapali. Neye kapali olduklari muamma. Tutunma demirine yuzuguyle doven adamin yanindan gecip, liseli iki kizin arkasinda sakin bir yere ilerliyorum. Kendilerine gelen mesajlari okuyor, ayarlayamadiklari ses tonlari ile beerk(Berk) ve b'raktan(Burak) bahsediyorlar. Birbirlerini 3.5" ekranlarinda izliyor, asla yuzlerine bakmiyorlar birbirlerinin. O kadar samimi ki... sohbetleri o kadar icten ki kusacak gibi oluyorum.
Jack Nicholson' in VF01'de, dahası varsakta ne isi var diye gozlerime inanamazken yanildigimi anliyorum. Telefon kulakligi ile sohbet eden Jack degil; blondi mature. Gozlerimi kisip bakinca, kendi kendine kisik sesle soylenen, sonra aniden kahkaha atanın Jack' e dönüştüğünü goruyorum. Korkuyorum. Korkumu siddetle sarsan bir etki, beni kendime getiriyor. Kendimi pota altinda yanlis pozisyon almış ve ribaund mucadelesi sirasinda dengesi bozulmuş power forward gibi hissetmemin sebebi anlasiliyor: Shaq Teyze! Cekil diyor. Bana kizgin, ama neden anlamiyorum. Dugmeye basip inecekken yanimda beliren kurugot arkadas gunun finaline hazirlanmis. Gozleriyle elindeki koliyi isaret ededek, kirilacak esya var diyor.
-O zaman ben tasimayayim.
-Efendim?
-Yok bir sey!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.