YAŞI : 39
DOĞUM YERİ : BİLİNMİYOR
CİNSİYET : ERKEK
SİYASİ GÖRÜŞÜ : MUHAFAZAKAR SOL
TAKINTISI : İŞARET FİŞEĞİ
EN SEVDİĞİ SAYI : 36,5
BURCU : ÖKÜZ
MEDENİ HALİ : MEDENİ DEĞİL
TEKNOLOJİ:
İkiden fazla çekirdeği olan ürünleri kullanmam. Fakat dörtten fazla çekirdeği olanları saygıyla gözlemlerim. Dörtten fazla çekirdeği olan ama rami yetersiz olan bir makine satın almam. Alan olursa bir bahaneyle ver bakiim bi lan derim, sistem dosyalarını siler yahut 3-4 kez yanlış şifre girerek sistemi kilitlemeye gayret ederim. İsterim ki benim dışımda tercihler yapan insanlar rahat nefes alamasınlar. Evinde kullanabileceği bir bilgisayarı falan varken kendi götünden ihtiyaç uydurup 2., 3. bilgisayarı falan alamaya kalkan, blogger varken tumblr kullanan, webcamden görüntülü konuşma yapan insanlarla- imkanım varsa- içli dışlı olurum. Webcamde sevgilisiyle neyin konuşurken görüntülü arama isteği yollarım sürekli. Rahatsız olup cevap vermeye kalkarsa kamera açmam. O beni silmeden ben onu engellerim. O beni engellerse trip atarım. Facebooktan, bazıları sadece kendi dünyasında yaşıyor küçük beyinleriyle yazarım. Biri desteklerde, kimmiş onlar derse sanane der onu da ben engellerim.
Her türlü sanal kısıtlamının karşısında yer alırım. Yasak sitelere, normalde girmesem de, yasaklandığı andan itibaren girmenin yollarını ararım. Forum sitelerine girer, yasaklamalar konusunda atar tutarım. Sitenin yasağı ortadan kalkıpta normal yayın yapmaya başladığında, siteden üyeliğim varsa siler, sağda solda siteye bok atarım. Mizah içerikli siteleri severim. Takip ederim. Ama asla gülmem. Mizahı severim ama gülmeye karşıyımdır.
İOS-ANDROİD kapışmasını anlamsız bulurum. Hangisini kullanıyorsam onu kötülerim. En sonunda da blackberry derim ki kafalar çorba olsun. Tartışma çok alevlenir, hele hele ortaya bir de windows phone'cular çıkarsa ben nokia 3210 kullanıyorum zaten der, kimsenin küfretmesine fırsat vermeden üyeliğimi silerim.
İnternet altyapı hizmeti veren firmalara güvenmem. Ara sıra normal çalışan hattım için firmayı arar, internete giremiyorum falan derim. Şu sorun var, bu sorun var, acayip arıza var, 300-500 lira masraf girer size derlerse aboneliğimi iptal ederim. Bir sorun yok derlerse güven tazelemiş olurum. Taze güveni çok severim. Arada sırada güvendiğim eski dostlarıma da oyun eder, doğru söylüyorlarsa onları da tazelerim. Bayat hiçbir şeyi sevmem.
Kablosuz hiçbir şey kullanmam. Bağlantısını gözümle görmediğim hiçbir şeye güvenmem. Kablosuz internet kullanan, kablosuz mouse tercih eden, sarı saçlı, entel görünümlü, uzun boylu, piirsinkli kızlarla tokalaşmam; hipster şapkasıyla gezen, tam çerçeve gözlük takan, kırmızı dar pantolonlu, kuru göt erkek arkadaşlarına merhaba bile demem.Kablolu mouse alalım biz o zaman derlerse yumuşarım. erkeğe pandik atar; kıza evlenme teklif ederim. Kabul ederse nişanı atarım.
Upgrade yapmam. Eğer bir yazılım upgrade yapmadan bu programı kullanamazsınız falan derse dava açarım ya da açmam.Ama bu upgrade sizin hayrınıza falan derse bir firma neymiş benim hayrıma olan derim öfkeyle. Falanca özellikler daha verimli çalışıyor lan! derse upgrade yaparım. Ama beyefendi.... diye girerse lafa yapmam. Yapar mıyım? Yapmazsın! Sana mı sorduk göt!
TEKNOLOJİ:
İkiden fazla çekirdeği olan ürünleri kullanmam. Fakat dörtten fazla çekirdeği olanları saygıyla gözlemlerim. Dörtten fazla çekirdeği olan ama rami yetersiz olan bir makine satın almam. Alan olursa bir bahaneyle ver bakiim bi lan derim, sistem dosyalarını siler yahut 3-4 kez yanlış şifre girerek sistemi kilitlemeye gayret ederim. İsterim ki benim dışımda tercihler yapan insanlar rahat nefes alamasınlar. Evinde kullanabileceği bir bilgisayarı falan varken kendi götünden ihtiyaç uydurup 2., 3. bilgisayarı falan alamaya kalkan, blogger varken tumblr kullanan, webcamden görüntülü konuşma yapan insanlarla- imkanım varsa- içli dışlı olurum. Webcamde sevgilisiyle neyin konuşurken görüntülü arama isteği yollarım sürekli. Rahatsız olup cevap vermeye kalkarsa kamera açmam. O beni silmeden ben onu engellerim. O beni engellerse trip atarım. Facebooktan, bazıları sadece kendi dünyasında yaşıyor küçük beyinleriyle yazarım. Biri desteklerde, kimmiş onlar derse sanane der onu da ben engellerim.
Her türlü sanal kısıtlamının karşısında yer alırım. Yasak sitelere, normalde girmesem de, yasaklandığı andan itibaren girmenin yollarını ararım. Forum sitelerine girer, yasaklamalar konusunda atar tutarım. Sitenin yasağı ortadan kalkıpta normal yayın yapmaya başladığında, siteden üyeliğim varsa siler, sağda solda siteye bok atarım. Mizah içerikli siteleri severim. Takip ederim. Ama asla gülmem. Mizahı severim ama gülmeye karşıyımdır.
İOS-ANDROİD kapışmasını anlamsız bulurum. Hangisini kullanıyorsam onu kötülerim. En sonunda da blackberry derim ki kafalar çorba olsun. Tartışma çok alevlenir, hele hele ortaya bir de windows phone'cular çıkarsa ben nokia 3210 kullanıyorum zaten der, kimsenin küfretmesine fırsat vermeden üyeliğimi silerim.
İnternet altyapı hizmeti veren firmalara güvenmem. Ara sıra normal çalışan hattım için firmayı arar, internete giremiyorum falan derim. Şu sorun var, bu sorun var, acayip arıza var, 300-500 lira masraf girer size derlerse aboneliğimi iptal ederim. Bir sorun yok derlerse güven tazelemiş olurum. Taze güveni çok severim. Arada sırada güvendiğim eski dostlarıma da oyun eder, doğru söylüyorlarsa onları da tazelerim. Bayat hiçbir şeyi sevmem.
Kablosuz hiçbir şey kullanmam. Bağlantısını gözümle görmediğim hiçbir şeye güvenmem. Kablosuz internet kullanan, kablosuz mouse tercih eden, sarı saçlı, entel görünümlü, uzun boylu, piirsinkli kızlarla tokalaşmam; hipster şapkasıyla gezen, tam çerçeve gözlük takan, kırmızı dar pantolonlu, kuru göt erkek arkadaşlarına merhaba bile demem.Kablolu mouse alalım biz o zaman derlerse yumuşarım. erkeğe pandik atar; kıza evlenme teklif ederim. Kabul ederse nişanı atarım.
Upgrade yapmam. Eğer bir yazılım upgrade yapmadan bu programı kullanamazsınız falan derse dava açarım ya da açmam.Ama bu upgrade sizin hayrınıza falan derse bir firma neymiş benim hayrıma olan derim öfkeyle. Falanca özellikler daha verimli çalışıyor lan! derse upgrade yaparım. Ama beyefendi.... diye girerse lafa yapmam. Yapar mıyım? Yapmazsın! Sana mı sorduk göt!
Yaşlılarla iyi anlaşırım. Kafama eser, anlaşmam. Çekirdek içini büyük bir sabırla çıkarıp biriktiren, cep tekefonuna Neşet Ertaş türküsünü zil sesi yapan, kısa boylu, sırtı kıllı yaşlıları çimdikler, çekirdekleri gençliğin verdiği avantajla, tek seferde yutarım. Gizlice telefonunu Ele geçirir, zil sesini AC/DC ile değiştiririm. Onlara teknolojik kavramlarla yaklaşır, aman yavrum benim kafam karştı falan dediklerinde de öksürürüm. Anlamlı anlamlı öksürürüm. Kendinden şüphe ettirecek şekilde öksürürüm.
Karşıdan karşıya geçen yaşlıları sevmem. Avm servislerini 2 peçete almak bahanesiyle sömüren şişman yaşlılardan önce servise adam doldurup, spor yapmaları için teşvik ederim. Kalp krizi geçiren olursa özel arabamla alıp, ölünceye kadar yalandan hastane ararım. Ölünce çocuklarını arayıp, anne babalarına sahip çıkmadıkları için azarlarım. Kendi anne babama sahip çıkmam.
Erkek olanların arkasından sinsice yaklaşır, kesmedikleri uzun kulak kullarından çeker kaçarım. Ama onlara sahip de çıkarım. Canı sıkılan yaşlı gördüğüm zaman, küpe takar, yanında gevşek gevşek konuşurum. Uyarınca laf dinleyen emo taklidi yaparım. Yapmam.
İletişimimiz kuvvetlensin diye, nüfüs cüzdanı değil; kafa kağıdı falan derim. Az biraz beni kendilerinden biri zannederlerse hayattan, güzelliklerden, yaşanacak çok şey olduğundan falan bahseder, zor topladıkları 100 gr hayat enerjisini de oracıkta emerim.Ama her yaşlıyı emnem. Sıhhi değil!
OTOBÜS VS
Toplu taşıma araçlarında oturmam. Yer varsa ayakta giderim. Otobüs doluysa ortada çakılır kalırım. İlerlemem. Sabırla şöförün, "kırmızı kazaklı ilerle" şeklindeki dikkat çekici güzel kazağımı ön plana çıkaran komutunu beklerim. Yeterli dikkati çekemediysem, biraz ilerler, yine çakılır kalırım. Otobüslere iş çıkışı binen, zayıf, uzun boylu, siyah saçlı ve sırt çantalı kızlara uyuz olurum. arkasında sıramı bekler, sıra ilerledikçe sırt çantasına dokunur sinir ederim. bu tipler kalabalıktan kaçtıklarından, en köşe alanda yanlarında biterim.
Tekli taşıma araçları ve binicilerine ise kılımdır. Bisiklet, motosiklet yahut at fark etmez. Skerler. Trafikte bunlardan görürsem, en yakın bakkaldan çikolata alır yerim. Üstüne biraz su içer, kalanı da bunların üstüne dökerim. Arada sırada küçük su dökerim. Fakat pisuvarlara değil. İşerken götümü kollayamadığım mekanlara karşı antipati beslerim. Ama büyüyünce salarım. Her antipatinin yavrusu makbuldür çünkü. Olgunlaşmış bir antipati, mısır köpeği kadar tehlikeli; komodo ejderi kadar yabancıdır bence. Artı, ağaçlar, kışın su tasarrufu için yaprak dökerler. Götünüzden bilim uydurmayın. Ortada romantik bir şey falan yok. Anuna koduklarım!
ÇİLİNGİR
Canım sıkılınca çilingirleri ararım. Kapıda kalan kişilerin arama ihtimali olan çilingirleri meşgul ederim. sonra da yanlarına sokulur, duruma müdahale ederim. kapıyı kırmayı teklif ederim. Bir yerde kapı kırılacaksa ben kırarım. Benden evvvel atlayıp, kapıyı omuzlayacak olanın götüne pandik atarım. Balkondan çocuk sarkıtılacaksa, çok konuşur, insanları işkillendiririm. Benim bilmediğim bir çilingir gelmişse olay mahaline, en yakın balkonda çilingir sofrası kurdurur, mesai saatinde aklını alırım küçük esnafın. Ama yirmilik şişe açarım sofrada. Millet içki içen esnafa iş yaptırmak istemeyince de siktir çekerim çilingire. E bari kır kapıyı deyince kapıda kalanlar, vazgeçerim kırmam.
DiN
İnanamam. Ama götüm sıkışırsa dindar olurum. Allaha inanırım ama tanrıyı bilmem. Çok tanrılı dinleri ilginç bulurum. Ateş tanrısını kışkırtıcı; o elinde çekiç tutan tanrıyı saldırgan bulurum. Namaza duranları sevmem. Hareketten hoşlanırım. Gözlük takan, kadınlardan uzak duran, sakız ikramımı çocukça bulan sakin katoliklere kin beslerim. Aldatılmayı sevmediğimden, Yakub'a Jacop; Davud'a David diyenlerin üzerine benzin döker yakmam. Öyle ıslak bırakırım. Büyük dinleri ve kitaplarını birbirine karıştırdığımdan anlamam. Yazarlarını tanımam. Önsözü güzel olanı alır, kabul ederim. Nüfus cüzdanıma illa birini yazmaları gerekiyorsa, meczup taklidi yaparım. Peygamberler söz konusu olduğunda, seçim olsa İbrahime oy atarım. Demokrasiyi savunurum ama yine de bıyığımı kesmem. Okuyan sıkıldı diye yazımı da kesmem. Keserim.
03/03/2014
YOKUŞ
Yokuş çıkmayı severim. Yokuş aşağı yuvarlanırım. Merdiven ve yokuş aynı anda bir yerde varsa temkinli davranırım. Böyle durumlarda yanıma muhakkak kesici bir alet alırım. Uzun yol yürüyeceksem yanıma sadece iki mandalina ve bir kemer alırım. Neden böyle bir şey yaptığımı soranlara incilden bir iki bölümü ezbere söyler tepkisine bakarım. Sonra mandalina ikram eder, o kabuklarını nereye atacağını düşünürken kemerle döverim.
BURSA
Bursayı sevmem. Ama söz konusu şey, Bursadan otobüsle İzmir incitaltına gitmekse, gaz çıkarırım. Yolculuk yaparsam gündüz yaparım. Gece yolculuk yapacaksam, gündüzden uyur, gece tepe ışığını söndürmeden otururum. Kimseyi uyutmam. Kitap falan da okumam. Yalnız dua okurum. Fakat yazmam. Kelimelere saygı duyarım; söz konusu durum kelimelerin birleşip cümle oluşturması ise muhalefet ederim. Baskı hatası olarak harf eksiği barındıran kitap satın alırsam, okur bitirir, sonra iade eder, paramı alırım. Paramı vermezlerse, daksille bazı harfleri de ben siler, kütüphaneye bağışlarım. Bağışlayıcı olmayan insanları dikkatlice inceler, tam tezimi tamamlayacakken vaz geçerim. Bir de altılıda, toprak zeminde, Nazlıyı tek geçerim.
DOĞA ANAMIZ
İçecek ikramını plastik bardakla yapan insanların karın kaslarının incelenmesini farklı bulurum. Karın kasları gelişmiş bir insanın plastik bardakta içecek ikram etmesini ise gereksiz bir cüret olarak görürüm. Her sikspek sahibi günde bir kere plastik bardak kullansa bu doğaya yıllık 3 kilo 850 metre zarar demektir. Doğaya saygı göstermeyen insanlara küfür edebilirim. Etmeyebilirim de...Elbette.
(23/02/2014)
BAK ŞİMDİ
Canım sıkılınca televizyon izlerim fakat dinlemem. Sesini kısar ekrana bakarım. İyice sıkılırsam müzik izlerim. Onun da sesini kısarım. Sesli müzik dinleyenlerden hiç hazzetmem. Sessiz sessiz müzik dinleyenlerden de işkillenirim. Hergün uyuyan insanları da sevmem fakat bunu başka bir başlıkta konuşuruz.
KAFASINA ÇAK!
Kavga eden insanlardan hoşlanmam. Bir yerde ben kafamı dinlerken gürültü yaparak kavga eden olursa, yaş odunla girişirim. Bu onları sakinleştirir. Sakinleşmeyene bıçak; iyice coşana silah çekerim. Sükut, bi mermiye bakar. Sonrası ölen insanların huzur dolu sessizliği. Yaşayanların gürültüsüne ise tahammül edemem ben. Yaşayan ölenler söz konusu olunca, elimi çenemin altına koyar düşünürüm. Motorlu yaşıtlar vergisi derdi olmadan, taze et peşinde oradan oraya sürüklenen bu yaratıklara saygı duyarım.
SOSYAL YAŞAM VE BAZI ŞEYLER
Toplu taşımayı severim. Yarım otobüsleri sevmem. Yarım şeyleri sevmem. Bir şey varsa tam olsun. Olmuyorsa hiç olmasın. Toplu sporlara karşı ilgiliyimdir. Atletizm örneğin... İlgimi çekmez. Fakat 400 mt koşan atletleri, kirli donlarıma tercih ederim. Genel olarak dona da karşıyımdır. Don giyen insanlardan tırsarım. Dona kilot diyenlerden kaçarım. Noktalama işaretlerini severim , fakat bir kişi, herhangi bir metinde dakika başı üç nokta kullanıyorsa önsözü okur geçerim. Yeri gelmişken, son sözü hep ben söylerim. Ben son sözü ettikten sonra olası cümleye girme çabalarını, ellerimle kulaklarımı tıkamak ve bağırarak türkü döylemek suretiynen sustururum.
OTOBÜS VS
Toplu taşıma araçlarında oturmam. Yer varsa ayakta giderim. Otobüs doluysa ortada çakılır kalırım. İlerlemem. Sabırla şöförün, "kırmızı kazaklı ilerle" şeklindeki dikkat çekici güzel kazağımı ön plana çıkaran komutunu beklerim. Yeterli dikkati çekemediysem, biraz ilerler, yine çakılır kalırım. Otobüslere iş çıkışı binen, zayıf, uzun boylu, siyah saçlı ve sırt çantalı kızlara uyuz olurum. arkasında sıramı bekler, sıra ilerledikçe sırt çantasına dokunur sinir ederim. bu tipler kalabalıktan kaçtıklarından, en köşe alanda yanlarında biterim.
Tekli taşıma araçları ve binicilerine ise kılımdır. Bisiklet, motosiklet yahut at fark etmez. Skerler. Trafikte bunlardan görürsem, en yakın bakkaldan çikolata alır yerim. Üstüne biraz su içer, kalanı da bunların üstüne dökerim. Arada sırada küçük su dökerim. Fakat pisuvarlara değil. İşerken götümü kollayamadığım mekanlara karşı antipati beslerim. Ama büyüyünce salarım. Her antipatinin yavrusu makbuldür çünkü. Olgunlaşmış bir antipati, mısır köpeği kadar tehlikeli; komodo ejderi kadar yabancıdır bence. Artı, ağaçlar, kışın su tasarrufu için yaprak dökerler. Götünüzden bilim uydurmayın. Ortada romantik bir şey falan yok. Anuna koduklarım!
ÇİLİNGİR
Canım sıkılınca çilingirleri ararım. Kapıda kalan kişilerin arama ihtimali olan çilingirleri meşgul ederim. sonra da yanlarına sokulur, duruma müdahale ederim. kapıyı kırmayı teklif ederim. Bir yerde kapı kırılacaksa ben kırarım. Benden evvvel atlayıp, kapıyı omuzlayacak olanın götüne pandik atarım. Balkondan çocuk sarkıtılacaksa, çok konuşur, insanları işkillendiririm. Benim bilmediğim bir çilingir gelmişse olay mahaline, en yakın balkonda çilingir sofrası kurdurur, mesai saatinde aklını alırım küçük esnafın. Ama yirmilik şişe açarım sofrada. Millet içki içen esnafa iş yaptırmak istemeyince de siktir çekerim çilingire. E bari kır kapıyı deyince kapıda kalanlar, vazgeçerim kırmam.
DiN
İnanamam. Ama götüm sıkışırsa dindar olurum. Allaha inanırım ama tanrıyı bilmem. Çok tanrılı dinleri ilginç bulurum. Ateş tanrısını kışkırtıcı; o elinde çekiç tutan tanrıyı saldırgan bulurum. Namaza duranları sevmem. Hareketten hoşlanırım. Gözlük takan, kadınlardan uzak duran, sakız ikramımı çocukça bulan sakin katoliklere kin beslerim. Aldatılmayı sevmediğimden, Yakub'a Jacop; Davud'a David diyenlerin üzerine benzin döker yakmam. Öyle ıslak bırakırım. Büyük dinleri ve kitaplarını birbirine karıştırdığımdan anlamam. Yazarlarını tanımam. Önsözü güzel olanı alır, kabul ederim. Nüfus cüzdanıma illa birini yazmaları gerekiyorsa, meczup taklidi yaparım. Peygamberler söz konusu olduğunda, seçim olsa İbrahime oy atarım. Demokrasiyi savunurum ama yine de bıyığımı kesmem. Okuyan sıkıldı diye yazımı da kesmem. Keserim.
03/03/2014
YOKUŞ
Yokuş çıkmayı severim. Yokuş aşağı yuvarlanırım. Merdiven ve yokuş aynı anda bir yerde varsa temkinli davranırım. Böyle durumlarda yanıma muhakkak kesici bir alet alırım. Uzun yol yürüyeceksem yanıma sadece iki mandalina ve bir kemer alırım. Neden böyle bir şey yaptığımı soranlara incilden bir iki bölümü ezbere söyler tepkisine bakarım. Sonra mandalina ikram eder, o kabuklarını nereye atacağını düşünürken kemerle döverim.
BURSA
Bursayı sevmem. Ama söz konusu şey, Bursadan otobüsle İzmir incitaltına gitmekse, gaz çıkarırım. Yolculuk yaparsam gündüz yaparım. Gece yolculuk yapacaksam, gündüzden uyur, gece tepe ışığını söndürmeden otururum. Kimseyi uyutmam. Kitap falan da okumam. Yalnız dua okurum. Fakat yazmam. Kelimelere saygı duyarım; söz konusu durum kelimelerin birleşip cümle oluşturması ise muhalefet ederim. Baskı hatası olarak harf eksiği barındıran kitap satın alırsam, okur bitirir, sonra iade eder, paramı alırım. Paramı vermezlerse, daksille bazı harfleri de ben siler, kütüphaneye bağışlarım. Bağışlayıcı olmayan insanları dikkatlice inceler, tam tezimi tamamlayacakken vaz geçerim. Bir de altılıda, toprak zeminde, Nazlıyı tek geçerim.
(23/02/2014)
DOĞA ANAMIZ
İçecek ikramını plastik bardakla yapan insanların karın kaslarının incelenmesini farklı bulurum. Karın kasları gelişmiş bir insanın plastik bardakta içecek ikram etmesini ise gereksiz bir cüret olarak görürüm. Her sikspek sahibi günde bir kere plastik bardak kullansa bu doğaya yıllık 3 kilo 850 metre zarar demektir. Doğaya saygı göstermeyen insanlara küfür edebilirim. Etmeyebilirim de...Elbette.
(23/02/2014)
BAK ŞİMDİ
Canım sıkılınca televizyon izlerim fakat dinlemem. Sesini kısar ekrana bakarım. İyice sıkılırsam müzik izlerim. Onun da sesini kısarım. Sesli müzik dinleyenlerden hiç hazzetmem. Sessiz sessiz müzik dinleyenlerden de işkillenirim. Hergün uyuyan insanları da sevmem fakat bunu başka bir başlıkta konuşuruz.
KAFASINA ÇAK!
Kavga eden insanlardan hoşlanmam. Bir yerde ben kafamı dinlerken gürültü yaparak kavga eden olursa, yaş odunla girişirim. Bu onları sakinleştirir. Sakinleşmeyene bıçak; iyice coşana silah çekerim. Sükut, bi mermiye bakar. Sonrası ölen insanların huzur dolu sessizliği. Yaşayanların gürültüsüne ise tahammül edemem ben. Yaşayan ölenler söz konusu olunca, elimi çenemin altına koyar düşünürüm. Motorlu yaşıtlar vergisi derdi olmadan, taze et peşinde oradan oraya sürüklenen bu yaratıklara saygı duyarım.
SOSYAL YAŞAM VE BAZI ŞEYLER
Toplu taşımayı severim. Yarım otobüsleri sevmem. Yarım şeyleri sevmem. Bir şey varsa tam olsun. Olmuyorsa hiç olmasın. Toplu sporlara karşı ilgiliyimdir. Atletizm örneğin... İlgimi çekmez. Fakat 400 mt koşan atletleri, kirli donlarıma tercih ederim. Genel olarak dona da karşıyımdır. Don giyen insanlardan tırsarım. Dona kilot diyenlerden kaçarım. Noktalama işaretlerini severim , fakat bir kişi, herhangi bir metinde dakika başı üç nokta kullanıyorsa önsözü okur geçerim. Yeri gelmişken, son sözü hep ben söylerim. Ben son sözü ettikten sonra olası cümleye girme çabalarını, ellerimle kulaklarımı tıkamak ve bağırarak türkü döylemek suretiynen sustururum.
ZAMAN
Saat takmam. Zaman kavramına karşıyımdır. Ama Einstein'i severim. Bıyıklar falan, iyidir Einstein. Saati ne kadar büyükse bir insan o kadar kösedir bence. Ne zaman geç kalmış birini bekleyen sabırsız, küçük saatli ve kıllınbirini görsem, üstüne çıkar tepinirim. Fırsat bulursam işerim. Her zaman böyle olmam tabii, taym taym.
Ediyoruz da..
HAVA SU
Yağmurlu havaları sevmem, ama ayakkabım tabandan su alıyorsa, yürürken cork cork ses çıkarıyorsa severim. Şemsiye sevmem. Yanımda ısrarla taşımak isteyen olursa surat asarım. Güneşli havalarda dışarıya çıkmam. Sanki mahkummuşum gibi camdan dışarı bakar, derin derin iç çekerim. Pantolonumu dizlerime kadar indirir, kıçımı güneşlendiririm. Arkadaşlar arasında ak götü bilmem ama kara göt benim ehulele diye espri yapar, neşesi yerinde olanlarınkinin de neşesini emerim. Parçalı bulutlu denen havalara uyuzumdur. Aslı, parça bulutludur zaten der, günlük hayatta insanlara sıkıntı çıkarırım.
Kısa ve öz konuşurum. Anlamayanlar için uzatırım. Lafım ne kadar uzuyorsa, siz o kadar anlayışsızsınızdır. Çünkü ben, çok anlayışlıyımdır. Sizin ağzınızdan çıkanları hemen kaparım. Ağzınızdan hiçbir şey çıkmadan da, ben ne demek istediğinizi kaparım. Demek istemediklerinizi dahi anlarım. Sezgilerim benzersizdir. Fena sezerim. Duyularım beşten fazladır. Fena duyarım. Bana Türkiye'deki dostlarım Sezgin; Yurt dışındaki gurbetçi kardeşlerim intuition (fena sezici anlamına gelir) derler. Laf sokanın ağzını yırtarım. Buna ek olarak, çok yazar çok yırtarım. Bilgisayarımı yırtmayı başarabilseydim, dijital ortamdaki yazılarımı da hallederdim. Fakat azimliyimdir. Hiç bir erkeğe benzemem. Canım istemedikçe aldatmam. Aldatmaya kalksam canım istemez. Acayibimdir. Prensiplerim vardır ve bunları sağa sola saçmam. Derli toplu tutarım. Yeri gelir çorap, don, fanila, kışlık erzak ve kola alırım. Sakallarım bu kadar uzamışken, kadınlara da benzemem haliyle. Alttan almam; alta alırım. Hep üste çıkarım. Yer çekimi falan diyenin ağzına vururum. Kan akıtırsam pansuman da yapmasını bilirim (metaforik). Yardım yapacak ilk kişi benimdir (İlk yardım).
![]() |
tipe gel yea |
Acı sevmem; karnıbahardan, adı haricinde hazzetmem. Rakı sofrasının adabını bilmeyene kızarım. Ben de bilmem. Kendime de kızarım. Ötenazi, empati, telekinezi ve Verdi denince beynimde keskin bir ıslığı takiben şişmeler olur. Nöronları severim, fakat fazla yüz göz olmam. Kontrollü serbest piyasa benzeri, kendi aralarındaki serbest etkileşimlerine izin verir, fakat devlet misali kontrol altında tutmaya özen gösteririm. Sosyal hayatımda bana incitici davranışlarda bulunan kişileri, bir kağıda alt alta yazar, geceleri yatmadan önce bu isimleri ezber yaparım. Ezberleyince kağıdı yer; o insanlarla ilgili de herhangi bir eylemde bulunmam. Ezberim kuvvetlidir fakat ezberci eğitime karşıyımdır. Bu bakımdan bıyık bırakan öğretmenleri sevmem. Benim için ezberci eğitim demek bıyıklı (erkek haliyle) öğretmen; sahte kürk giyinmiş kadın öğretmen demektir. Bu konuda kimseyle tartışmaya girmem.
Şu anda iyiyim mesela |
Doktorları ve bilimle iç içe olanları sevmem. Etkileşime geçmem ve kendim dahil kimse için internetten randevu dahi almam. Tıbbi yardım gerektiğinde buz kullanırım. Neremde sorun varsa buz basarım. Kendimi tümden bitkin hissettiğimde buzhane kiralar 2 gün çıkmam içinden. Psikolojik yardım gerektiğinde ise megayoga (kıpırdamadan 3 saat durmak şeklinde. Günde 3 doz. 21 seansta tamamsın) yaparım. Psikologları ve sosyologları hep birbirine karıştırdığımdan bana sevimsiz gelirler. Biri insanın diğeri toplumun akıl sağlığını bozar diye kodlarım kafamda. Kodları sık sık değiştiririm ki, şifrem başkalarının eline geçmesin.
![]() |
oldu mu? olmadı. |
Paraya değer vermem. Tüm istediklerimi alabildikten sonra para benim için metadır. Çalışma hayatını ciddiye alırım. Ücretli çalışmaya karşıyımdır. Astronomik ücretler karşılığı her işi yaparım. Yalnızca bedeni satmam; en fazla kiraya veririm. O da noter aracılığı ile sözleşme yapılırsa... Ruhum olmadığından satmak ya da kiralamak gibi bir düşüncenin peşinden koşmam. Fakat bir egzersiz olarak koşmaya bayılırım. 100 mt2 ' yi 8 saniyede koşarım. Koşamazsam hesaplamada yanlışlık yapan arkadaşı bulur, takarım bıçağı götüne. Mesai saatlerini aşan çalışmalarda işçilerimi zaman ve göreceliliği kavramları üzerine düşündürtürüm. Einstein' dan örnekler veririm ama asla dilimi dışarıya çıkarmam. Her yer mikrop doludur kanaatimce.
Mecbur kalmadıkça hayvanlarla cinsel ilişkiye geçmem; beslerim. Kedileri severim ama bokunu kürekle atmam. Suya batırır çıkarırım ve bunu yaptıkça coşarım. Sonra da onları yalarım. Köpeklerin siyah beyaz görme olgusu dikkatimi çeker, ama hepsi bu. Havlayan köpekleri sevmem. Evde Hamster yahut zürafa besleyen insanlara karşı mesafeliyimdir. Evde hayvan besleyeceksem dişi olmasına özen gösteririm. Evde benden başka s.ki olan bir canlıya tahammül edemem. Garantiye almadığım hiç bir işe girmem çünkü. Biri o s.kin bir gün bana meyillenmeyeceği garantisini verirse beslerim.
![]() |
yuh |
İnsanlar dünyasında da durum farklı değildir benim için. Hiç homofobik değilimdir. Farklı cinsel yönelimler bende irite olma etkisi yaratmazlar. Aksine ilgimi çeker fakat yine de topuklarım. Eşcinsel ilişkisine tanık olduğum kişiler erkek ise hemen topuklarım. Kadın ise bir müddet inceler, sonra topuklarım. Acele etmem.
.jpg)
sağallı pek gozel caanım
Bitki dünyasına saygım büyüktür. Bir meşe ağacının çözemeyeceği herhangi bir sorun olacağına inanmam. Patates ise bence önceki hayatında orta dünyanın lideri falandı. Keza maydanoz. Salatada sevmem , ama onsuz poğaça da olmuyor doğrusu.
.jpg)
devam edeceğiz......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.