3 Tem 2014

Korkunç Tv Programları -Süper Dadı-

   
Pedagoji mezunuyum lan ben! Nasıl gülüneceğini sizden mi öğrenecem?
Pedagog bir kadının, çocuklarıyla sorun yaşayan ailelere yardım ettiği ve ebeveynlerin onlara nasıl davranmaları gerektiğini öğrettiği bu korkunç program, tabii ki bir yabancı programın çakması.

43 yasşında adamım lan ben, ne yapıyorum?
Bölüm-3- Oysa ki neler düşünmüştük!

     Sahte gülümsemesi ile gönüllerde ürkütücü hisler yaratan pedagog dadı, izlediğim bölümde, iki çocuklu bir aileye yardıma gidiyor. Düşük zekalı iki yetişkinin yavrularının( B.(6), B.(8)), hayvan gibi davranmalarını engellemeye ve onları terbiye etmeye çalışıyor. Baba ve anne, tüm eylemlerini bilinçsiz bir koşullanma ile gerçekleştirdiklerinden, evlilikleri gibi çocuk sahibi olmaları da tesadüf eseri olmuştur. Fazla yemek yemeğe ve özgürlüklerine düşkün oldukları ve evlatları ile  hiç ilgilenmedikleri dünyaya getirdikleri çocuklarına 6 ve 8 yaşına gelinceye kadar 2 yıl garantili satın alınmış çay makinesi muamelesi yapmalarından anlaşılmaktadır. Bu süre zarfında çıkabilecek her sorunu koşulsuz garanti mantığıyla üretici firma üstlenmişçesine rahatlardır çünkü. Çünkü kendi hallerine bırakılan ve dadı olaya müdahale ettiğinde sırasıyla 6 ve 8 yaşını dolduran çocukların tavırları, Game Of Thrones' daki zapt edilemeyen ejderhalar ile birebir benzerlik göstermekte.


Kendi evimde şu hallere düştüm ya.... Off!
EKİBİ TANIYALIM 

    Sorumsuz ailenin babası, çocukların tavırları sebebiyle ruh hastası; anneleri ise kanser hastası olmuştur. Çocuklardan küçüğü hiç laf dinlememekte, büyüğü ise buna ek olarak sinirlendiğinde etrafındakilere hırlamaktadır. Pedagog ise içlerinde hali en vahim olan kişi gibi geldi bana. Söz dinlemeyen çocuklara, kanı çekilmiş ruhsuz bir robot edasıyla yaklaşan pedagog, bazı yakın çekim görüntülerde alt dudağını ısırmaktan mosmor etmiş görünüyor. Çok sinirlenince tavana bakıyor, ara sıra lavaboya gidiyor. İçerideki seslerden bir şeyleri kemirdiği yahut aynaya tükürdüğü anlaşılıyor. Yüzüne su çarpıp dışarı çıktığında ise sakin oluyor(muş gibi).

GİRİŞ

     Pedagog olaya ilk dahil olduğunda, ezbere ve sıradan yöntemlerini devreye sokuyor. İlk önce çocukların duygularını 45+ yaş grubu bir insanın dinginliğine evriltmeye çalışıyor. Sonrasında seri banttan üretim yapan fabrika işçileriymişçesine her eylem için bir zaman belirliyor. Çocuklar için yemek, oyun, aileyle vakit geçirme, sıçma ve yatmak için ayrı zaman dilimleri; suç işledikleri zaman da ceza paspası zamanı belirliyor. Normal her insan gibi, çocuklar da içlerinden geldiği gibi davranamadıkları için huzursuzlanıyorlar.  Sorun çıkma ihtimaline karşılık anne ve baba tetikte bekliyor. Daha yüksek kar beklentisindeki kapitalist işveren edası ile çocukların daha yüksek verim alabilmek maksadı ile gönüllü olarak çocuklarına işkence uyguluyorlar

Şu an ben ne yapıyorum, inan ki hiç bilmiyorum.
OLAY(1) : OĞLUM YAT DA BİZ DE BİR NEFES ALALIM LAN!

     Evdeki ilk olay, çocukların bilgisayar başından kalkıp uyumaya gitmeleri istendiğinde çıkıyor. Küçük B, kendinden isteneni yapmıyor. Mızmızlanıyor ve ceza paspasına gidiyor. 6 dk beklemesi emredilen B, bir müddet duvarları tırmalayıp ağlıyor. Pedagog anneyi herhangi bir sevgi ya da yumuşama göstermesin diye uyarıyor. Çocuk sakinleşip 6 dk bekleyince de yatağa götürüyorlar. Çocuk uyumak için gözlerini kaparken pedagog anneye sesleniyor: Sevgi göster biraz!  Anne, nesli tükenmekte olan bir pandanın tabletle tc kimlik numarasını öğrenmeye çalışması benzeri bir yabancılık ve kayıtsızlıkla oğlunun başına elini sürüyor.(okşamıyor)



I'LL FUCK YOU ALL (Alayınızı sikerim ulan!)
OLAY(2) : YAVRUM YEMEEENİ YE! 


     Evdeki ikinci olayda sorun çıkaran büyük B. Bu kez -sanırım- sorun yemek. Yemek yemek istemeyen B., olay çıkarıyor. Büyük B. daha sorunlu. Önce yerlerde debeleniyor ve sürekli hırlıyor. Sonra bir özgürlük savaşçısının kısıtlamaları alt üst edişine benzer bir edayla ceza paspasını Dadı'ya fırlatıyor (simgesel). Duvarda asılı şeyleri çıkarıp annesine fırlatıyor, bazı sayfaları parçalayıp, işaret parmağını annesine sallayarak, henüz anlamını tam kavrayamadığı ama derinlerde bir yerde kendisine iyi geldiğini hissettiği bazı küfürleri sıralıyor. Kendisiyle göz teması kurmamak gerektiğini anneye öğütleyen dadı ve annesi kendisini iyice çileden çıkarınca, odanın altını üstüne getirmeye başlıyor. Zıvanadan çıkıyor. Dadı anneyi de alarak, küçük B.'nin odasına geçiyor ve kağıt parçalamaya başlıyorlar. Öfkemizi kontrol ediyoruz, sinirlenince kağıt yırtıp eğleniyoruz falan diyerek büyük B.'nin dikkatini odaya çekiyor ve öfke yönlendirme şeyisi yapıyor.

Beni dinleyeceksiniz lan, uzman benim!
ARA RAPOR


     İzlediğim iki örnekte de pedagog, çocukları, ruhsuz bir evin kurallarla bezeli robot bireylerine çevirecek gibi duruyor. Çocuklar anne ve babalarıyla vakit geçirme saatleri geldiğinde, havalandırmaya çıkmış yarı açık cezaevi mahkumu edasıyla itaatkar biçimde - ve sırayla- anne babalarıyla hasret gideriyorlar.


     Dadı evi terk ettiğinde bir süre normal çocuk gibi davranmaya içgüdüsel olarak meyillenen çocuklara anne baba tavır alınca, çocuklar boyun eğerek birer yazılım ürünü gibi stabil davranmaya başlıyorlar.

     Not: Evde vakit geçirdikleri sıralarda baba, kendi karısından daha genç, daha güzel olduğunu fark ettiği Süper Dadı'nın dadına bakmak istese de, program bu hizmeti vermeyeceğini belirtiyor(tombik baba için üzücü bir durum elbette.)


Yazı, mizahi amaçlarla  ve kurgusal olarak yazılmıştır ve gerçekle ilgisi yoktur. Söz konusu programa dahil olan hiç kimseye hakaret amacı güdülmemiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...