20 Eyl 2024

Her şey bütün halde

 




Gece dolunay vardı. Sabah bahçedeki karıncalar bile bundan bahsediyordu, sen de biliyorsun. Görmedim,  duymadım deme bana.

Farklı pencerelerden aynı dolunayı izledik bir süre. Perdesini ilk çeken sen oldun. Gece karanlığı sabaha dönmemişti, evinin önünden sinsi bir köpek gibi geçerken ağaçlardan dinledim hikayeyi, bir sigara içme süresince anlattılar. Ağaçlar, özellikle karanlıkken, çok gevezedirler, her şeyi duydum. Ağaçları bilirim  deme bana.

Üzerinde pijaması ile, can havliyle koşan kadını gördüm sonraki gün. Henüz uyanmamıştın.  Herkes koşan bir kadın gördü; bir ben, ayak bileklerindeki kanı fark ettim. Bir ben.  Bak şimdi, kadın gözden kaybolmuştu ve senin gördüğün rüyadan erken uyanan bendim tamam mı? Sen burnun kaşınınca açtın gözlerini. Uyanıktım ve ben de gördüm deme bana.

Dolunay, karıncalar, sokak köpekleri, ağaçlar, pijama, kan ve bazı ölü hayvanlar. Tek tek biliyorsun. Bildiğini biliyorum. Hikayeyi biliyorum deme bana.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...