31 Eki 2010

Aşk için...

Seni soyut beller çoğu kişi....
Oysa bakarken, dinlerken, gece uyurken, sevdiğin şarkıyı dinlerken ya da ondan bazı dizeler okurken seni izlemek, gülümsemenin tarifidir. Gülümsemek, yüz kaslarının harekete geçmesinin ötesinde, tek başına bir bilim dalıdır senin eksenin dahilinde. Fizik, ruhuna ayna tutan bir çıraktan fazlası değildir. Olan biteni açıklamak konusunda yetersizdir ve tüm evren, tüm güzelliklerini sergilerken, senin eylemlerinden ilham alıyor gibidir. Uykular huzur verir ve insanlar senin yüzün suyun hürmetine mutlu uyanırlar. Ölüm sessiz ve acı vermeden çıkar sahneye; sevgi direnmeden sürer hükmünü bedenlerde...senin için, sırf senin için, dünya bazan daha yavaş; bazan daha hızlı döner.
Kalp durup devam eder, öldü dediğin birden nefes almaya başlar, bitti dediğin başlar, sorunlar aşılır, kalem çalışır, ruhlar sakinleşir, tutulmuş eski ve unutulmuş ve küçük her notun ardından bir ışık parlamaya başlar. İlham artık direnmek için bir sebep bulamaz olur. Olağan kelimesinin anlamı değişir. Otobüs zamanında gelir. Eski kışlığın cebinde bir yirmilik takılır parmaklarının arasına...
Ama nankördür insanoğlu ve acımasızdır. Duygularını komik bulur.Duygularını komik bulduğu sürece daha güçlü olduğunu düşünür. Kalıplar yaratır kendisine; inandırması hiç de zor olmayan kalıplar...küçümsemeye bir köpek gibi itaat etmeye hazır kalıplar. Zordur böylesi hallerde senin mantıkla mücadeleni izlemek. Sen direnmekten yana değilsindir, içgüdü ile sararsın ruhunu müritlerinin, seni anlayanların. Anlaşılmak için direnemezsin. Belki en zor sınavı da burada verirsin. Zamana karşı kaybedersin. Kazandığın ender zamanlar, seni içine sindirenlerin yanında olduğun zamandır sanıyorum. Anlayamasam da en azından yanında olmaya çalışıyorum. Bir de şu var; eninde sonunda, kazansan da kaybetsende anlaşılırsın. Er ya da geç. Bazı şeyler için geç kalınsa da anlaşılırsın sen. Zamanın hızlı akmasını dilemişsindir sinirlendiğin anlarda hepsi bu. Ama anlaşılırsın. Anlaşıldığını hissettiğin bedenlere bir parça verirsin hep. Kimisinin gözleri daha çok parlar, kimisinin dili çözülür, kimisinin anlaşılmaz söyledikleri; kendi içine konuşur gibidir bazısı. Sen beğenirsin hediyelerini...çünkü bilirsin bizi...
Tekrar görüşebilmek dileği ile..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...