21 Haz 2012

Dışarıya çıktım da ne oldu?

Ben ve bir kısım tanıdıklar (toplam iki tanıdık) kalktık dışarıya çıktık.(çıkmadan evvel oturduğumuz ortada). Şehrimizin salaş bir rok barında biralarımızı söyledik ve başladık susmaya. Etrafıma baktığımda şaşırtıcı olmayan ama yadırgadığım bazı şeyler olsa da neşemi bulmaya çalıştım. İnsanlar kendi hallerinde eğlenmeye çalışıyor, simsiyah giyinmiş -dikkat yıl 2012- garson çocuklar servis yaparken bize sinirli ifadelerle poz satıyorlardı. "Bira içecekmiş pezevenk" ifadesini her ipariş yenilediğimde hissediyordum. Bazı masalarda dozu bir türlü ayarlanamayan kahkahalar duyulurken, bazı masalara tünemiş sap arkadaşlar karşısındakiyle hiç konuşmadan etrafını kolaçan ediyor, bir nevi çetele tutuyorlardı. En aktif olan uzun saçlı arkadaş ise sandalyesini tuvalete gidiş güzergahının önüne yerleştirmiş, alkolle şişen kız bünyelere her geçişlerinde 3 numaralı bakışını atarak yol veriyordu. Sonra da yanındakine dönerek bir şeyler söylüyor ve sandalyesinde kaykılıyordu. Yanındakinin bu muhabbetten zerre keyif almadığı sürekli artçı şoka maruz kalıyormuş gibi titrettiği bacağından belli oluyodu. Bu arada ben de doktorumun bana verdiği "her 5-10 dk da bir oturuş biçimini değiştir" telkinine uyarak sola dönüyorum.

   Solda yalnız başına bir kız elindeki tıkanma adlı kitabı ile adeta bir direnç örneği sergiliyordu. Tepemize vuran gitar sololarından anlayabildiği kadarıyla edebi gelişimini körüklüyordu. Android telefonların applicationlarının imdadına yetiştiği geri kalan topluluk ise kendi hallerinde sanal bir haz içerisinde idiler.


   Ne zaman bir ortamın tekil kişisi olsam içimi bir sıkıntı basar. Öğlen sıcağında güneşe maruz kalmış ve ziyadesi ile süt tüketmiş bir geri zekalı gibi karnıma ağrılar girer, baş ağrısı tutar. Ve her sıkıntı anında olduğu gibi etrafımı izlerim. Ama değerli yurttaşlar siz de az çok bilirsiniz ki, bir rok barda yeni bir olayla karşılaşma, bir değişime şahit olma olasılığınız, Türkiye'de iyi şeyler de oluyor klişesi ile doğrudan bir paralellik arz eder. Kardeşimin doğum günü sebebi ile bulunduğum bu ortamdan size iletecek bir şey bulamamamın sıkıntısını mı yaşayayım, o mekana gitme kararını benim verdiğime mi yanayım bilemedim. Evet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...