20 Haz 2012

Sanat eserlerine başka bir bakış -1-


"Nascita di Venere" Sandro Botticelli

(Venus'un doğuşu - Boticelli)


Venus'un doğuşu olarak dilimize çevrilen bu eser S.Boticelli'nin en değerli işlerinden biridir. Zengin Yunan mitolojisinin güzellik ve aşk simgelerindendir. Her ne kadar mitoloji falan desek de, bu eserde de yine akdeniz'in kadına hasret erkeklerinin zengin muhayyilesinin izlerinin görmek mümkün. Zaten gerek bendenizin gerekse Muhittin hocamın gözleri, hiçbir dönem eserinde kusurlu beden tasviri görmemiştir. Erkekler heykel; kadınlar sütun. Her neyse. Geçelim eserin yorumanmasına.


Eserde, Venus'ün Finike sahillerindeki dalgaların beyaz köpüklerinden beden bulduğu söylence işlenmeye çalışılmış. Sözde Venus bir midye kabuğu ile Kıbrıs ve Atik yarımadasına yol alıyor. Ama işin aslı Muhittin hocamın ender sentez yeteneği sayesinde anlaşılıyor. Ona göre "eserde görülen midye kabuğu günah yuvası. Venus ortamların gülü. Her haftasonu mesai bitimini takiben partiler veriliyor. Açık büfe-açık seks. Midyede büyük tezgah dönüyor. Venus o dönemin Ahmet San'ı. İnanılmaz organize yeteneği ile ortamı karnavala çeviriyor. Eserde ortada duran Venus'un uzun saçları ile cinsel organını örtmesi ise tamamen mahalle halkının suyuna gitme amaçlı. Yoğusa çırılçıplak 7/24. Sağda, partiyi duydum kocayı da bulurum inşallah düsturu ile elindeki çaputu venus'e takmaya yeltenen evde kalmış kızı görüyoruz. Kızın arkasında kalan tek tük ağaçlar, eğlencenin gırla gittiği Finike sahillerindeki sapları, asosyal tipleri simgelediği sanılıyor. Eserin sol kısmında ise, partiyi duyup yakaladığı ilk kızı kucaklayarak partiye koşan bir ergen resmedilmiş. Denizde koşmanın zorluğu ve insan anotomisinin doğal yapısının çok güzel resmedildiği bu eser Boticelli'nin ustalık eseri sayılır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...