20 Ağu 2013

Gürbüzlük, kısır olgusu ve evlenmek

Biraz kendi kendime düşüneyim bakalım......

Parmakları görüyor musun?
İtiraf edeyim, ilk aklıma gelen sensin Mehmet. Sert fikirlerin, dinlediğin ve sürekli başını salladığın sert müziklerin, sert bakışların, sert sigaran ile, o, hiç rengi solmayan al yanakların, her geçen gün iyice dolma kıvamına ulaşan yumuk yumuk parmakların biçimsiz bir uyumsuzluk içerisindeydi. Bunu görebiliyordum. Görebiliyordum da, yorumum, eksik bazı parçalar yüzünden olgunlaşamıyordu.

Kimse gelmeden stoklayayım


Evinde seni ziyaret ettiğimde, o, rock barların tanrısal güce sahip Heraklesi gitmiş; babasının yasakladığı sigarayı gizlice bahçede ya da balkonda içmeyi öneren, küllüğü peçeteye boşaltarak cebine koyan, ara ara da balkon kapısından korkuyla  içeriyi dikizleyen Memo gelmişti. Dolma parmaklarına korku nasıl bir yetenek bahşettiyse artık, sigara izmaritini 8 mt ilerideki bahçe duvarının arkasına iki parmağınla fırlatabilecek kudreti kendinde bulmuştun. Hatırlıyorum bununla övünmek yerine, o sigaranın fark edilmesinden duyduğun endişeden bahsetmek istediğimde, hiç konuşmak istememiştin. Yanakların kızarmış , fakat sen bunu da içtiğin yakıcı ve yüksek alkollü içkiye bağlamakta hiç zorlanmamıştın. 35 yaşında, anne babanın koyduğu kurallarla şekillenen bu üçartıbir kutunda her geçen gün daha fazla vakit geçirir oldun. Onlar somut vakalar ve işlerle meşgülken, sen ekşi sözlük yazarlığı için birbirinden ilginç girdiler düşünüyordun tavana bakarak. Uzun süre tavana bakarak hareketsiz olmanın göbek bölgelerine olan etkilerine ise şimdilik girmeyelim dilersen. Bunun yerine istersen sen bize bazı uzmanlık alanlarından bahset. Ne bileyim, domatesler gereğinden fazla olursa ne olur. Salçayı kavurmak mı gerek kavurmamak mı? Ya da bazısı turşu rendeliyor, sen ne diyorsun. Efendim, neden mi bahsediyorum? Kısırdan tabii ki.
Yoğur anam yoğur


Ağının kenarında kalan birkaç bulgur tanesi ile kapıyı açtığında, eksik parça zonk diye karşıma dikilmişti. Aydınlanan bir insanın ani bilinçlenmesi benzeri, gizemli parçanın açığa çıkmasıyla, vücudumda bir gevşeme olmuştu açıkçası. Veri toplayan bir insan olarak, nadir de olsa bazı gizemli noktalara ulaşmakta zorlanıyorum. Bu resmin tek eksik parçası da kısırdı. Eksik parça her şeyi açıklıyordu. Dolma parmakları, al yanakları, istese de sertleşemeyen mizacı ve daha bir çok yumuşak şeyi. Kısırı ben de severim, ama felsefe, politika konuştuktan ya da sevgilime telefonda efelendikten sonra anamın evinde kısıra yumulmam.

Kısırın sembolik anlamını sen de fark ediyorsun değil mi? Burada olay kısır değil, ana kucağında kısıra yumulmak. Çünkü kısır benzeri hamur işleri lezzetli olsa da bazı bünyede engebeleri yok ediyor malum. Sert yanlar yumuşuyor ve uzuvlar arası geçişleri jöle kıvamına getiriyor. Otuzunu aşmak, bulunduğun yaşam alanında söz sahibi olamamak, dışarıda herakles; içeride Memo olmak. Kısaca anasının kuzusu Memo olmak yani.

Kendine gel!

- Daldın?
- Ha yok aklıma bir şey takıldı be Memo.
- Memo mu?
- Pardon Mehmetciğim
- !
- Ne diyorduk?
- Evleniyorum diyorum kafan başka yerlerde senin
Ne güzel dedin canım abim!



Ha bir de evlenme diyor. Başka ne diyecek ki? Evlen be Memom. Sen evlen. O kadar doğrusun ki, bence evlen. Ya da bir Woody Allen filminde ne diyordu kahraman," Eğer bir şey doğru olmak için çok iyiyse, olmadığına emin olabilirsin"  Ben de parçaları birleştiriyorum Memo, kızma bana. Sonra da emin oluyorum. Darılmaca yok. Ya da darıl s.kime kadar!




















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...