28 Ağu 2013

Sıcak değil de, nem kötü nem!

   Akşam iş çıkışı, sakince otobüs durağına gidiyorum. Çünkü ben de neticede hepiniz gibi, evi barkı olan bir insanım. (  Gerçi barkım yok. Peki o ev sana mı ait? Karıştırma orasını şimdi.) Sakinleşmeye ve derin nefes almaya çalışıyorum. Nasılsa iş bitmiş, ben de dinlenmek üzere evime gidiyorum... Durakta da bir sigara patlatıp, benim gibi evine gidecek yalnız kızlara falan bakıyorum. Efendim şunun bacakları, yok efendim falancanın dekoltesi falan diyerek değil tabii; sanatsal açıdan. (Efendiiim? Lütfen dur!)   Fuat Saka, kulağıma, Torul Hartamasını fısıldadıkça, omuzlarımı zor zapt ediyorum. Keyfim, yaş ve ciğerli mama yemiş bir yavru kedi kadar yerine geliyor. Tabii onun gibi karnım doyunca keyiflenip osurmuyorum ya da kimsenin ayakkabılarının sallanan bağcıklarına saldırmıyorum toplum içinde. Çünkü bunlar yanlış ve tehlikeli davranışlardır. Ait olduğumuz toplumda, bunlar gibi, örneğin otobüste önünüzdeki koltuğun arkasını tırmalarsanız dayak yiyebilirsiniz. Yahut kuyruğunuzu titreterek, aman efendim bu otobüsü ve şöförünü unutmayayım diyerek yüzüne pıslayamazsınız. Bunun yerine levha numarasını ezberlemek, her açıdan daha sağlıklı bir davranış olacaktır.

Savaş mı çıktı?


      Her neyse, bir şekilde otobüs geliyor durağa. Her ne kadar bu durakta bizim semte gidecek olan otobüs boş da olsa, her savaş lafını duyduğunda refleks olarak ekmek almaya koşan anneler gibi, yaşlı teyzeler de otobüs geldi lafını duyar duymaz, 1,50 - 1,60 boylarına bakmadan, adeta pota altı mücadelesi veren Shaquille O'Neil'i iten Steve Nash misali sağlı sollu sıkıştırıyorlar beni.(*) Lan bi durun dememe kalmadan, kendimi en arka sırada buluyorum. Yıllarca basketbol oynadım, kimse beni bu kadar net biçimde potadan uzaklaştıramadı. Boş olan otobüse saldıran bu Nash' lere mi sinirleneyim , yoksa sigarayı bırakıp sahalara geri mi döneyim bilemedim. Belki de bir daha aynı şeyi yaşamamak için gizli dirsek atma tekniklerine yoğunlaşmalıyım. Şöyle boşluğuna sağlam bir tane indirirsen, o kendine gelene kadar yerine oturmuş, uyuyakalabilirsin bile. Neticede her şey hız ile alakalı.


(*) Bilmeyenler için...
Açılım bi şöyle, abim geçecek!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...