11 Oca 2014

Yalnız bir kedinin hal i pür melali (ŞEKER)


19 ekim 2013

Bu yere gelişimin 4. günü... Bana bakan bu adamın içler acısı hali beni çok üzüyor. Ne yapacağı hakkında en ufak fikri yok. Çok sigara içiyor. Saygısız pezevenk. Duman gözlerimi yakıyor, farkında bile değil. Cimri. Sırf özel kuma para vermemek için evinin bahçesinden toprak alıp geliyor. Doğalmış! Böylesi daha sağlıklıymış. Telefonda konuştuğu -sevgilisi olduğunu tahmin ettiğim- kişiye, uzun uzun toprağı kokladığımı, sevdiğimi söylüyor. Ben belki bir iki solucan bulur da mideye indiririm diye araştırma yapıyorum halbuki. Henüz gelişimin ikinci günü kuyruğuma bastı. 3. günü beni bir yere götürdü ve iğne yaptırdı piç. Tam bir salak. Nereye bastığını bile göremiyor. Bari kendi halime bıraksa diyorum, o da yok! Tuvaletimi oradan oraya taşıyor. Beni taramaya falan kalkıyor. Eline aldığı pis kokan bir şey ile beni siliyor. Oldu olacak çamaşır suyuna yatır bari!

21 ekim 2013

   Çatı katı gibi bir yer burası. Yemekler falan güzel. Eskiden o bahçede yiyecek bulmaya çalışırdım. O anlamda rahat şimdi. Ayrıca, karton kutu ıslanıyordu akşamları. Kıçım başım su içinde kalıyordu. Burada o sorunlar yok. Biraz da egzersiz yapabilsem neyse.Her kapıyı ve pencereyi tellerle kaplamış. Vahşi! Gezmek, temiz hava almak için telleri zorlayınca, Hayır diyor. Pencereye doğru gidip, camı arala bari diyorum, şşşşşt diyor, gel buraya bakayım diyor, olmaz diyor. SORDUK MU?

22 ekim 2013

Kendimi biraz halsiz hissediyorum. Şu kapalı mekandan hiç çıkarmıyor beni. Yemek, içmekten ibaret sanıyor sanırım hayatımı. Arada sırada yanıma geliyor. Oturuyor. Televizyon izliyor. Çıkıp biraz sohbet edelim falan diye kucağına tırmanıyorum. Aslında iyi birine benziyor da... az salak gibi.  Geçen samimiyet olsun, kendini yabancı hissetmesin diye, naber koç? falan dedim. Ne oldu kuzum diyo. İbne gibi konuşuyor benimle. Bir iki kez tekrarlayınca, bir tırmık attım buna. Şşşşşt dedi yine sertçe. .mını ızrzını.......İki parça yemek verdi diye havalara girdi.

26 ekim 2013

Sabah biraz daha kötüleştim. Yanıma gelince de, beni rahat bıraksın diye bir dolabın arkasına saklandım. Anlar mı hiç? Yapıştı yakama, koydu bir kutuya çıktık dışarıya. Klostrofobim var diyorum, anlamıyo mal. İnat ettim attım kendimi dışarıya. Panikle başka bir arabaya bindirdi beni. Yine aynı yere götürdü. Adam sırtımın acıyan yerine bastırdı. Cinsi bozuk lan bunların. Öküz gibi abanıyolar.  Yalnız süper bi iğne vurdu adam bana. Başta biraz canım yandı ama, uçurdu beni. Manyak bir şeydi doğrusu.

Gözlerimi evde açtım. Kaç saat uçtuysam artık... sırtımda bir sızı var. ama kafam kıyak.

31 aralık 2013

Uzun bir zamandır yazmıyorum. Bu arada keşif yaptım bolca. Çatı katında bir buzdolabı var. Altından sarkan bez parçası inanılmaz bir şey. Günlerce oyaladı beni bu keşif. Alt katta ise yeni keşfim ceviz oldu. Patiledikçe koltukların altına kaçıyor. Süper bir egzersiz oldu bu. Hesaplarımda yanlımıyorsam, gün içinde 125 kalori yakmama ve ortalama 2 km koşmama yol açıyor. Çok verimli!

Konuşmalardan anladığım kadarıyla, bugün özel bir gün. Yemekler yapıldı bol bol falan..... Müthiş bir et kokusu. Sahibim olacak dingilin annesi maheretli. Ama merhametsiz. Hayır diyor bana her masaya yaklaşmaya çalıştığımda. O eti tek başına yiyemezsin bebeğim...

Geç saatte geldi bizimki. Surat 5 karış yine. Artis artis hareketler falan. Götlük yapıyo paso. Eğlence var evde, küçük bir çocuk var evde, koşturup duruyoruz. Bu, oradan atlayıp, yapmayın yoruluyor falan diyo sürekli. Lan sen kendine bak. Gencecik bedenimi kıskanıyor sanıyorum.

9 ocak 2014

Kalkmış beni kendi yatağına sokmak istiyor. Yahu biraz akıl ya, biraz akıl. Sevmiyorum arkadaşım. Eşşek kadar bedenin var. Arkanda yatıyorum yer darlığından. Bir dönsen ezersin beni. Hem ben mecbur muyum ya senin keyfine göre davranmaya. Kilosu 6 liralık mama alıyor, her boka hakkı olduğunu sanıyor. Lan! Bi ses geldi sanki, bi kolaçan edeyim şurayı. Şeker kaçar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Entropi

    Denizin üzerinde yansıyan ışıklar hakkında konuşabilecek kadar dingin bir ruh hali içinde olmaya çalışmaktan bahsediyordu. Gözlüklerinin...